Ulaşım için saatine göre farklı araçları ve yolları tercih ederiz. Tam akşam trafiğinde de Taksim'den Üsküdar'a trafiğe girmeden gitmenin en uygun yolunu Füniküler ile Kabataş İskelesi oradan da motor ile Üsküdar olduğunu düşünerek yola çıktım. Kabataş İskelesi'ne gelene kadar problem yoktu fakat motorun yarım saat sonra kalkacağını öğrenmek pek de şık olmadı doğrusu. Kim beklemeyi ister ki özellikle de İstanbul'da! Herkes iskelenin dışındaydı, kimi sigarasını tüttürüyor kimi de yanındakiler ile sohbet ediyordu. O sırada iskeleye yeni gelen bir kadın bana doğru yaklaşarak aceleci bir tavırla "Motor seferleri bitmiş mi, motor yokmuymuş?" diye sorunca aşağıdaki şu diyaloğu yaşadık:
- Ben: Var ama 21:30'da kalkacakmış.
- Kadın: Saat kaç acaba?
- Ben: 21:05.
- Kadın: Teşekkürler.. E peki burada bekleyecek misiniz? İki kişi daha bulup bir taksi dolmuş yapabiliriz ve Beşiktaş'tan hemen binebiliriz!
Yaşanan bu diyaloğun sonunda kadının söylediği mantıklı gelmişti, halbuki bunu o an hepimiz düşünebilirdik veya belki de düşünmüştük ama o özgüveni ve cesareti göstermeyip ilgisiz kalmıştık. Aslında benim de acelem vardı ve bir anda ikna oldum. Derken kadın yakındaki bir çifte yaklaşarak aynı sözleri tekrarladı: "Pardon, yarım saat burada bekleyecek misiniz? Taksi dolmuş yapıp Beşiktaş'tan hemen binebiliriz. Ne dersiniz?". Çift de benim gibi bu makul teklif karşısında ikna olmuş ve tamam demişlerdi. 4 kişi tamamlanmıştı ve taksiye binip Beşiktaş'a gitmek kalmıştı. Hemen yoldan bir taksi çevirdik ve Beşiktaş'a doğru yola koyulduk. İskeleye geldiğimizde herkes bozuk paraları ayarlarken girişimci kadın bu konuda biraz geç kalmıştı. Çünkü biz parayı tamamlayıp taksiciye iletmiştik bile. Elindeki parayı da kibarca reddettik. Ondan para beklentimiz yoktu, bizi toplamış ve bu hareketi tetiklemişti. Evet benim gözümde o kadın bir girişimciydi, samimiyeti, inancı, özgüveni ve ikna kabiliyeti de bir hayli yüksekti. Bu işten hepimiz karlı çıktık. Bireysel davransak ve aynı yolu izlesek hepimizin cebinden 4 YTL çıkacaktı. Halbuki 1.5 YTL ye çabuk ve rahat bir şekilde işimizi görmüştük.
Girişimcilik hayatın her anında, her alanında var. Önemli olan, problemi iyi analiz edip çözüm üretmek, buna inanmak ve diğerlerini de bunun doğru olduğuna ikna etmek. Karmaşıklaştırmayın, anlık basit çözümler herkese fayda sağlayacaktır.
Basit Bir Girişimcilik Hikayesi
Aralık 04, 2008
|
Gönderen
Metin Kahraman
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Arama Yap
Kategoriler
- Advergame (3)
- Blog (1)
- Bloghology (1)
- Body Of Lies (1)
- EleştiriYorum (7)
- Email Marketing (6)
- Etkinlikler (12)
- Etohum (5)
- Gillette (1)
- Girişimcilik (3)
- Google (1)
- Hakia (1)
- IAB (1)
- Ideshot (1)
- Internet (1)
- Internet Girişimi (10)
- İnteraktif Pazarlama (23)
- İzinli Pazarlama (1)
- Microsoft (1)
- Mobile Marketing (3)
- Mobile Strategy (1)
- Nokia (1)
- Ntv (1)
- Öneri (2)
- Reklam (3)
- Samsung (1)
- Sanal Market (1)
- Search Engine (1)
- SEM (4)
- Semantic Web (1)
- Siyah Kristal (1)
- Social Media (2)
- Social Network (2)
- Sosyal (1)
- TakasMerkezi (1)
- TechCrunch (1)
- Uno (1)
- Ülker (1)
- Warner Bros (1)
- Web Raporları (4)
- Webrazzi (1)
- Wridea (1)
- Yahoo (1)
- Yaratıcı Fikirler (12)
- Yes Man (1)
Seçtiklerim
"Yeni büyük fikriniz konusunda sizi bağırlarına basıp desteklemeyen insanları lanetlemeden önce onlara teşekkür edin. Unutmayın ki, onlar olmasaydı, sıradan bir insan olurdunuz."
Seth GODIN
1 yorum:
Tanıştığın her insan bir fırsattır. Harika bir gözlem Metin. Kadın girişimciymiş kesinlikle. Ancak girişimcinin ihtiyacı olan "şans" a da sahipmiş. Doğru insanlarla iletişim kurmuş:)
Yorum Gönder