Pazartesi sabahı, Yusuf ile birlikte "Mustafa" isimli belgesel filmin basın gösterimine katılmak üzere yola çıktığımızda pek keyifli bir yolculuk olacağını düşünmüyordum, malum İstanbul trafiği. Oysa hiç de öyle olmadı, trafik yoktu ve keyifli bir sohbet eşliğinde güzel bir yolculuk olmuştu bizim için. Astoria'ya geldiğimizde dostlarımızı orada görmek bizi daha da bir keyiflendirdi. Sinema salonuna girdiğimizde, en üstte yer alan localardan birine kurulduk hemen Ali, Muammer ve Yusuf ile birlikte. Herkes gibi ben de meraklı ve heyecanlı bir bekleyiş içerisindeydim. Ve ışıklar söndü, "Mustafa" başladı.
Goran Bregoviç'in o müthiş ezgileri ile kendimizi kaptırmıştık bile. Perdede ise özgürlüğümüzü borçlu olduğumuz bir büyük kahraman "Mustafa Kemal Atatürk" vardı. Bu belgesel filme neden "Mustafa" ismi verildiğini de izledikten sonra daha iyi anladım. Çünkü Can Dündar bu belgeselde Atatürk'ün de bir insan olduğunu ön plana çıkararak, ilişkileriyle, stratejileriyle, fedakarlıklarıyla O'nun hayatını bir hikaye tadında gözler önüne seriyordu. Atatürk'ü bu yorumla ilk defa izliyorduk ve hepimiz nefeslerimizi tutmuş O'nunla beraber aynı duyguları, aynı tarihi biz de yaşıyorduk. O'nunla üzülüyor, O'nunla isyan ediyor, O'nunla coşuyorduk. Ve düşman Anadolu'dan püskürtülürken fonda İzmir Marşı çalmaya başlıyordu "İzmir'in dağlarında çiçekler açar".. Tüylerim diken diken olmuştu, müthiş bir duygu seline kapılmıştım. İşte o an bağıra bağıra marşa eşlik etmek istedim. Ayağımla tempoyu eksik etmemiştim tabi ki ama yeterli değildi. Cumhuriyetimizin 85. kuruluş yıldönümünde haydi hep beraber haykıralım "Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa". Seni daima hatırlayacağız..
Beyaz perdede bir kere daha izlemeyi planladığım bu filmi herkese -hem de hiç düşünmeden- tavsiye ediyorum. Tebrikler Can Dündar, Goran Bregoviç ve tüm ekip. Teşekkürler NTV, KO'MEDYA, SABANCI ve kral adam Murat Kahraman ;)
Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa
Ekim 29, 2008
|
Gönderen
Metin Kahraman
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Arama Yap
Kategoriler
- Advergame (3)
- Blog (1)
- Bloghology (1)
- Body Of Lies (1)
- EleştiriYorum (7)
- Email Marketing (6)
- Etkinlikler (12)
- Etohum (5)
- Gillette (1)
- Girişimcilik (3)
- Google (1)
- Hakia (1)
- IAB (1)
- Ideshot (1)
- Internet (1)
- Internet Girişimi (10)
- İnteraktif Pazarlama (23)
- İzinli Pazarlama (1)
- Microsoft (1)
- Mobile Marketing (3)
- Mobile Strategy (1)
- Nokia (1)
- Ntv (1)
- Öneri (2)
- Reklam (3)
- Samsung (1)
- Sanal Market (1)
- Search Engine (1)
- SEM (4)
- Semantic Web (1)
- Siyah Kristal (1)
- Social Media (2)
- Social Network (2)
- Sosyal (1)
- TakasMerkezi (1)
- TechCrunch (1)
- Uno (1)
- Ülker (1)
- Warner Bros (1)
- Web Raporları (4)
- Webrazzi (1)
- Wridea (1)
- Yahoo (1)
- Yaratıcı Fikirler (12)
- Yes Man (1)
Seçtiklerim
"Yeni büyük fikriniz konusunda sizi bağırlarına basıp desteklemeyen insanları lanetlemeden önce onlara teşekkür edin. Unutmayın ki, onlar olmasaydı, sıradan bir insan olurdunuz."
Seth GODIN
1 yorum:
Sevgili MK;
Emeğine yüreğine sağlık.Sizlerin yazdıklarını okuyunca yüreğime su serpiliyor. Evet aynı belgeseli izleyip aynı hisleri paylaşmışız diye. Bir kaç gündür ortalık toz duman. Bir çok kişi saldırı halinde. Yapın siz daha iyisini anlatmak istediğiniz ne varsa anlatın o zaman. Gardroptan arada sırada çıkarıp gösteriş için kullanılan Atatürk sevgisi yerine, yapılması gerekenler; devrimlerine, tutkuyla savunduğu fikirlerini paylaşmaya, bizlere emanet ettiği değerlere sahip çıkmaya çalışmak diye düşünüyorum. Anlı şanlı adamlar olmadık laflar ediyorlar. Bu güne kadar hangisi böyle bir işe cesaret edebildi. Sağol varol Can Dündar hatalıysan tarih seni de affetmez nasıl olsa. Ben Ata'ya bir kez daha hayran oldum, bin kez daha onun için can verebileceğime eminim. Bu film mi nefret duyguları uyandırmış insanlarda, ben ağlayarak izledim, hayranlıkla izledim Ata'mı her sahnede. Can Dündar'a saldırıp asmaya çalışacağınıza; Ata'nın en büyük bayramında Çankaya'da oturanlara bir daha bakın. Sizler gerektiği zaman görevlerinizi yapmadığınız için onlar oradalar. Sadece laf üretmek yerine çalışalım, çalışan üretenlere de biraz nefes aldıralım.
Yorum Gönder